ÖZELLİKLİ FİLMLER

İlk Sesli Sinema

Jazz Şarkıcısı

Bu filmle birlikte sinema İlk kez 1927′ de sesli hale gelmiş konuşur olmuş, sinema tarihine ilk sesli film olarak geçmiştir.

High Noon – Kahraman Şerif

1952 yapımı film…. High Noon yani tam öğle vakti, kasabanın eski şerifi Kane, trenle gelecek olan ve kendisinden intikam yeminli bir haydut çetesiyle karşı karşıya gelecektir. Görevi dolduğundan karısını da alıp çekip gidebilir. Ayrıca ne kasabalılar, ne yargıç, ne rahip… Kimse haydutlara karşı çıkmak niyetinde değildir. Fakat… Her şeye ve herkese rağmen Şerif Kane kalacaktır. Karşı koyacaktır. Bana dokunmayan bin yaşasın demeyecektir. Eyleme geçmemek için herkesin kendi gerekçesi vardır: Yargıç sadece korkmaktadır. Harvey ihtirası yüzünden bir şey yapamaz, rahip ve şerifin kendi karısı dinsel inançları yüzünden… Eski şerifte artık bezginlik hakimdir, bir yakın arkadaşta ise gerçekçi davranış tutkusu…” Tüm bu gerekçeler, ne denli inandırıcı olsalar da onu etkilemez. Şerif Kane tek başına da olsa haydutluğa, gaspa, eşkiyalığa ve kanun dışılığa karşı onurla başkaldırır. Aslında herkes gibi korktuğu ve başka bir yerde olmayı çok istediği halde…Film yedi dalda Oskar adayı olup dördünde kazanır. Bu mütevazı bütçeli filmin süregelen başarısı ve eriştiği klasik statüsü, Hollywood sistemi içinde her zaman mucizelerin olabileceğine en güzel kanıtlardan biridir.1
Yönetmen: Fred Zinnemann, Senaryo: Carl Foreman, Oyuncular: Gary Cooper, Grace Kelly, Thomas Mitchell, Lloyd Bridges, 85 dakika.

Russian Ark

Tamamı tek bir kesintisiz çekimle (tek plan sekans) yapılan filmde, kamera, Saint Petersburg’daki Hermitage Müzesi’nin çeşitli odalarında ve galerilerinde dolaşarak gizemli bir anlatıcı (Marquis de Custine) eşliğinde hikayeyi anlatır.

Anlatıcı, müzenin koridorlarında dolaşırken, Rus tarihinin önemli figürleriyle karşılaşır. Bu figürler arasında Çar I. Nikolay, Büyük Katerina, Rus aristokrasisinin üyeleri ve II. Dünya Savaşı sırasında Leningrad Kuşatması’nın tanıkları bulunur. Her sahne, Rus tarihinin belirli bir dönemini ve önemli bir anını temsil eder.

Tek bir plan sekansla çekilmiş olması, filmi hem görsel hem de anlatısal olarak dikkat çekici kılar. Ayrıca, Rus tarihine ve kültürüne derinlemesine bir bakış sunar ve izleyiciyi tarihin içine çeker. Bu özellikleriyle, hem sinema tutkunları hem de tarih meraklıları için değerli bir yapım olarak öne çıkar.

Yönetmen: Aleksandr Sokurov, 2002.

Vertigo

“Vertigo bizi neden bu kadar derinden etkiliyor? Çünkü, içimize işleyen ve bizi sıkıca kavrayan bu film, yönetmenin kariyerindeki tipik bir Hitchcock filmi değildir, hatta birçok açıdan onun en büyük takıntılarının en üst düzeyde gerçekleştirilmiş hali olarak görülse de. Bugün bakıldığında, Vertigo hem en iyi film hem de en kötü film gibi görünebilir: Belli anlarında, görüntüleri tarihte çok az filmin erişebileceği türden büyüleyici bir güzellikle parıldarken, diğer anlarında – senaryodaki gariplikler, anlatımdaki duraksamalar – yönetmen ya da ekibi tarafından başlangıçta amaçlanmamış rahatsız edici hisler uyandırabilir. Vertigo, Rear Window’un (Arka Pencere) mükemmel ve saf sineması değildir. Peki ama, Rear Window tarafından kim lanetlenmiş, takip edilmiş ya da saplantıya sürüklenmiştir?”

  1. Atilla Dorsay, 100 Yılın Filmi, Remzi Kitabevi ↩︎

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top