Çanakkale Son Fotoğraf

     1915 yılında Çanakkale’ye sevk edilen askerlerin, İzmir’deki vapur iskelesindeki çektirdikleri son fotoğraf. Ressam Fehmi Korkut Uluğ yıllar sonra “Çanakkale Savaşları” konulu resim çalışmasını yaparken içinde dedesinin de bulunduğu bu fotoğrafa rastlar. Kuşkusuz, çok etkilenir. Elinde büyüteçle defalarca ve günlerce fotoğrafı inceler. Aşağıdaki cümleler ona ait:

“Resmin sağ yanında iki erimiz, ortada bir bisiklet, önlerinde el bombası. Bunlar haberci. Siperlere komutanların emirlerini taşıyacaklar. Önde ortada ise beş subayımız oturuyor. Ortadaki tabur komutanı. Yanında bulunan genç subaylar birlik komutanları teğmenlerimiz. Açık renk pelerinli olanı da alayın doktoru. Her iki başta oturan teğmende, meydan okuyan bir ifade var. Alay komutanı ve doktor sevecen, sakin, mütevekkil. Komutanın yanındaki teğmen, hülyalı, dalmış gitmiş. Başka hiçbir savaş fotoğrafında göremeyeceğiniz üç tane de konuk var. Cılız bir av köpeği, bir ufak köpek ve subayların ortasında bir ceylan yavrusu, bir karaca. Birlikteki köpeklerde dahi o ölümün ve savaşın soğuk nefesi belli olmakta. Bir tek bu ceylan yavrusunda umursamaz bir güven…”

     Fotoğraftakilerin hepsi, Kumkale’de 39. Alay’a bağlı askerlerdi. Ressam Fehmi Korkut Uluğ’un dedesi, önde sağda oturan Teğmen Hasan Fehmi, yanındaki alay doktoru Yüzbaşı Mustafa Şevket, ortadaki tabur komutanı ve diğer askerler Çanakkale’ye gittiler, Kumkale’ye. Fransız kuvvetleriyle çarpıştılar. Fotoğraftakilerden iki kişi hariç tamamı o savaşta öldü. Doktor Mustafa Şevket ve Teğmen Hasan Fehmi sağ kaldı. Ağır yaralanan Hasan Fehmi’yi çatışma alanından sürükleyerek çıkaran emir eri de vuruldu. Hasan Fehmi İzmir’de bir hastaneye gönderildi. Bir hemşirenin bakımı altında günler geçirdi. Ölümle yaşam arasındaki ince çizgide gidip geldi. Hayata tutundu sonunda. Kendine özenle bakan o hemşireyle evlendi. İzmir’e yerleşti, üç çocuğu oldu. Hepsi de kız. Hasan Fehmi bu fotoğraftan dokuz yıl sonra öldü. 

         Resimde görülen ceylan ise askerlerin açlık belası av sırasında yakaladığı ama kesip yemeye kıyamadığı bir yavru ceylan. Yani anlayacağınız fotoğraf baştan sona bir hikaye…

Kaynakça:

Zamanın İzinde, Ercan Kesal, Enis Rıza, Ayrıntı Yayınları, 2016, 3. Basım, sayfa 49.

Fotoğraf ve ayrıntılı bilgi için bakınız.

Fotoğraf: Fehmi Korkut Uluğ Koloksiyonu, Çanakkale Deniz Müzesi Env. No: 1154

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top